TurkEdebiyatTarihi
  Edebiyat
 

 

Edebiyat

Bedi duygu ve yüksek düşüncenin söz ve yazı ile ifade edeilmesine Edebiyat denir. Bu tarife göre edebiyat çerçevesine giren eserlerin pek az olması gerekir. Çünkü  pek çok şiir, hikaye ve romanın bedi duygudan, yüksek düşünceden mahrum olduğunu görürüz.Fakat buna rağmen böyle birçok eserler edebiyat çerçevesine girer.  Çünkü bir milletteki halkın hepsi aynı seviyede değildir.Türlü seviyelerde ve farklı düşüncelere sahip inanç kümeleri vardır. Bazı eserler yüksek düşüncelerin ve bedi duyguların mahsülü olmamakla beraber bir sınıf halk tarafından sevilir, tutulur. Bu eser o sınıf için iyi,güzel ve yüksektir. Bundan dolayı muhtelif seviyelere hitap eden eserleri edebiyat adı altında toplarız. Fakat hiç şüphesiz asıl edebi eserler yüksek kültürlü ve milli seciyesi kuvvetli insanlara hitap eden edebiyattır. Diğerlerine ise ''sınıf edebiyatı'' veya ''zümre edebiyatı'' demek daha doğrudur.

 

Edebiyat iki türlüdür: Sözlü edebiyat, yazılı edebiyat. Bir millet geri bir halde iken, daha yazısı yokken onun sözlü edebiyatı vardır. Bu edebiyat babadan oğula, ağızdan ağıza geçerek millet içinde yaşayan ve masallar,türküler,. vb Yazılı edebiyat ise bir milletin yazıyı icat veya kabulünden sonra meydana getirdiği ve taşlara, kağıtlara yazdığı bir edebiyatıdır. Bununla beraber yazısı olan ilerlemiş bir millette de bir yandan sözlü edebiyat devam edebilir. Mesela Türkler ileri bir millet oldukları, asırlardan beri yazılı bir edebiyata sahip bulundukları halde bir yandan da sözlü bir edebiyatları vardır. Darbımeseller, maniler, türküler, masallar, fıkralar vesaire... Fakat bu sözlü mahsulleri bir yazıya geçirildiğinden ve içtimai hayatın değişmesi dolayısıyla yeni ürün vermekte gitgide daha kısır davrandığından sözlü edebiyat günden güne küçülüp daralmaktadır.

 


 
  Bugün 3 ziyaretçi (4 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol